hariçten

Kazan Mesajları

Üç gün önce Hocaefendi vefat etti, Allah rahmet etsin; bu dünya için ne denli mühim bir kayıp olduğunu Türkiye’de anlayacaklarını sanmıyorum. Koro halinde huşu ile küfür etmeye başladılar, işin garibi halk da bu ayine katılıyor. Herkes kendi karakterinin gereğini yapar deyip onları gayzlarıyla baş başa bıraktık, diledikleri gibi boğulsunlar.

O’nun gidişiyle sürecin hızlanacağını, yıkımın gözle görülür hale geleceğini, belaların sağnaklaşacağını ehl-i ilim söylüyor.

Hemen ölüm haberinin ardından Devlet Bahçeli Öcalan’ın affedilmesine yönelik ilk adımı atan bir beyanat verdi. Kamuoyu mevhum bir teröristin(!) ardından doyasıya küfürler edemeden gündem değişiverdi.

Bunun ertesi günü 23 Ekim Çarşamba Ankara Kazan’da TUSAŞ tesislerine terörist saldırı gerçekleşti. Beş kişi öldü, yaralılar var. Teröristler de öldürülmüş. Herkes bu sefer saldırıyla meşgul olmaya başladı. Bugün itibariyle konuşulanlar bunlar…

Takip ettiğim sosyal medyada X /Twitter ile Facebook arasında muazzam bir seviye farkı var. F’de biri Tusaş saldırısına dair yakaladığı(!) mühim bir ayrıntıyı yazmış. Buna göre Nato karşıtı Brisic toplantısı için Kazan’da bulunan Cumhurbaşkanına Nato’cuların bir subliminal mesajıymış bu saldırı. Çünkü toplantı da, saldırı da Kazan’da imiş…

Gizli açık daha başka mesajlar da içerdiğini anlatmaya çalıştım, ama kim dinler; burunlarından kıl aldırmıyorlar. Bari burada yazalım.

Resmi açıklamalardan anlaşıldığına göre saldırı yapıldığı dakikalarda MİT başkanı İbrahim Kalın AKP’ye brifing veriyormuş. Ne hakkında? Sudan ve Kenya’dan kaçırılan terörist(!) öğretmen ve esnaf hakkında…

E tabi İbrahim Kalın konuşurken onu dinleyenler arasında Dahiliye Vekili de varmıştır. O Ali Yerlikaya ki lohusa kadınları, bowling oynayan kız öğrencileri nasıl yakaladıklarını övüne övüne sosyal medyadan duyurmaktan yorgun düştü. Gerçi selefleri de farklı değildi; dronlarla, koçbaşlarıyla, uzun namlulu silahlarla öğretmen teröristlere yaptıkları ‘Kıskaç’ operasyonlarını ballandıra ballandıra anlatıyorlar…

Oysa 2014’ten beri  bunların şıhı, cemaate ve HE’ye edilmedik küfür ve hakaret bırakmadı. İlk zamanlardaki hesaplamalara göre ettiği küfür çeşidi iki bin (2000)i aşmıştı, sonra saymaktan vazgeçtik. Şimdi milleti de arkalarına alarak koro halinde yaptıkları küfür ayinlerinde hiçbir orijinallik kalmadı. Şunu demek istiyorum, baştakiler bizlere terörist isnadında bulunurken, alıcısı var ki sövüyoruz, rahatlığındalar. Ne yapılıyorsa halkın gözü önünde ve onun onayıyla yapılıyor, Türk milleti masum değil…

Millet cemaate terörist diye höykürürken, gerçek teröristler elini kolunu sallayarak teröristlik yapıyor. E bundan ala mesaj mı olur.

Sen ilahı mesaja kalbini tıkamışsın, şunda bunda subliminal mesaj arıyorsun…  24 Ekim 2024

Share with others

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir